İLGİNÇNET.TR.GG

Herşey Bu Adreste

Benim ve Sitem Hakkında

Ankara da oturuyorum.Lise öğrencisiyim ve css tasarım ve tarihle ilgilenirim.

Siteyi açma sebebim bu sevdiğim 2 şeyi bir araya getirmekti ve amacıma ulaşmış oldum xD

ilgincnet

Ana Sayfa

Fatih Sultan Mehmed

Kuruluş Dönemi

 
FATİH SULTAN MEHMED
HAYATI
Fatih Sultan Mehmed 29 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. Babası Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun'dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemalarından birisiydi ve yedi yabancı dil bilirdi. Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi.

Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed'in en çok değer verdiği alimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi.

Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça'ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı.

Devamını Oku

 
 

Kamikaze Köpekler

 
    İkinci Dünya Savaşı sırasında Ruslar Nazi Almanya'sının üstün tank gücü karşısında çok zor zamanlar geçiriyormuş. Zeki bir Rus subayı ortaya bir proje atmış. Plana göre orduda görev yapan köpekler Nazi tanklarına saldıracak kamikazeler olarak eğitilecekmiş. Anti-tank patlayıcılar taşıyan bu köpekler Nazi tanklarının en savunmasız yeri olan altına doğru koşacaklarmış. Tankın altına girer girmez de sırtlarını tankın tabanına vurup mayın benzeri patlatma mekanizmaları olan bombalarla tankları etkisiz hale getireceklermiş.

Hitler Rusya'ya tank birlikleriyle girme emri verdiğinde aylarca eğitilmiş olan köpekler savaş için hazır durumdaymış. Rus generaller savaşın gidişatını değiştirecek gizli silahlarıyla Nazi tanklarını bekliyorlarmış. Uygun bir ovada Rus tankları ile Nazi tankları karşı karşıya gelmiş. Ruslar kamikaze köpekleri savaş alanına göndermiş. Ancak köpekler Rus tanklarıyla Nazi tanklarının farkını anlayamadıklarından önlerine çıkan tankın altına girip patlatmaya başlamışlar.

Maalesef Rus tankları köpeklere daha yakın olduğu için Rus birliği ağır kayıplar vermiş. Sonuçta Ruslar geri çekilmeye başlamış. Naziler ne olduğunu anlayamamış ama kaçan düşmanı takibe başlamışlar. Hitler'in sonunu getiren ve Nazi ordusunun kış şartlarında Rus steplerinde kalakalmasını sağlayan geri çekilme taktiği böyle gerçekleşmiş. Rusların savaşı kazanmasını sağlayan bu taktik aslında büyük bir askeri gaf olduğu için devlet sırrı olarak saklanan bu olay yüzünden mecburen uygulanmış.

Devamını Oku

 
 

Churcill'in Çuvalı

İlginçliğin Adresi

   2. Dünya Savaşı'nda İngiltere başbakanı Churchill Türkiye'nin Almanya'ya karşı savaşa girmesi için elinden geleni yapmış. Hatta sırf bunun için Türkiye'ye gelmiş ve İsmet Paşa'yla Adana'da görüşmüş. Ancak İsmet Paşa'yı savaşa girmeye ikna edememiş.

Churchill görüşmeden sonuç alamayacağını anlayınca gerisin geriye dönmüş. Ama Churchill bu. Hemen pes etmemiş kurt politikacı. İngiltere güçlü ama zaten Almanya ile savaş halinde. Bir başka savaşı göze alamadığından Türkiye'yi yolu yordamıyla tehdit etmek istemiş. Ne yapayım da edeyim diye düşünmüş taşınmış. En sonunda ne yapacağına karar vermiş. Hemmen yaverinden bir çuval buğday getirmesini istemiş. Bir mektup yazıp çuvalın içine koymuş. Yaverine "Bunu Türkiye'ye İsmet Paşa'ya bizzat götür. Ve Paşa'nın yanıtını almadan da geri dönme" demiş.

Çuval askeri uçakla anında yola çıkmış. Yaver çuvalı İsmet Paşa'ya teslim etmiş ve Churchill'in hemen yanıt beklediğini bildirmiş. İsmet Paşa bir çuval buğdayı görünce çok şaşırmış taabii. Çuvalı açmış bir bakmış ki çuval ağzına kadar buğday dolu ve en üstte de bir mektup var.

Mektupta "Biz İngilizler bu çuvaldaki buğdaylar kadar kalabalığız. Almanya'yla ilişkilerinizi kesin. Yoksa fena olur" gibisinden bir yazı varmış. İsmet Paşa'nın gözleri çakmak çakmak olmuş. Yavere beklemesini söylemiş. Odasına girmiş ve yardımcısından aç bir tavuk bulup getirmesini istemiş. Kendisi de oturup bir mektup döşenmiş. Mektupla tavuğu gelen buğday dolu çuvala koymuş. Churchill'in yaverine "İşte cevabım" demiş.

Yaver çuvalı almış uçağa atladığı gibi gıdak mıdak sesleri eşliğinde İngiltere'ye uçmuş. İngiltere'ye varır varmaz Churchill'in huzuruna çıkmış. Churchill kendinden emin biçimde çuvalı açınca bir de bakmış ki çuvalın içinde karnı yediği buğdaylardan şişmiş bir tavuk bir avuç buğday ve bir de mektup var. Hemmen mektubu açmış. İsmet Paşa mektuba şunları yazmış: "Bir tavukla başedemeyen İngilizler'den niye korkalım?"

Devamını Oku

 
 

Japon Mucizesini Mimar Sinan Yarattı

İlginçliğin Adresi

1950-60 arası bir tarihte inşaat mühendisi mimar ve jeofizikçilerden oluşan bir Japon heyeti Türkiye'ye gelmiş. Heyet İmar ve İskan Bakanlığı'ndan izin alarak ülkemizdeki tarihi yapıları incelemeye başlamış. Ayasofyayı Yerebatan Sarnıcını filan gezdikten sonra sıra Sinanın kalfalık eseri Süleymaniye Camisi'yle Sinan'ın öğrencisi Mimar Davut Ağa'nın eseri Sultanahmet Camisi'ne gelmiş. Japonlar bu camiler üzerinde günlerce inceleme yapmışlar. Her geçen gün şaşkınlıkları daha da artıyormuş. Çünkü Japonlar daha ilk incelemede camilerin gevşek bir zemin üzerine inşa edildiğini anlamışlar. Ama bunca yıl bu camilerde bir çatlak dahi olmamasına akıl sır erdirememişler. Bunun üzerine Türkiye programının gerisini tamamen iptal edip bu iki cami üzerine yoğunlaşmışlar. Araştırmalarının sonucunda herhangi bir sarsıntı sırasında bu iki caminin sabitlenmediğini aksine yerinde oynayarak yıkılmaktan kurtulabildiği ortaya çıkmış. Minareleri incelediklerinde ise dumurları ikiye katlanmış. Minarelerin çok daha gelişmiş bir raylı sistem mekanizması üzerine oturtulduğunu ve her yöne yaklaşık 5 derece yatabildiğini görmüşler. Daha derin araştırma yapmak için Edirne'ye Sinan'ın ustalık eseri Selimiye Camisi'ne gitmişler. Ordaki olağanüstü sistemleri görünce iyice dumur olmuşlar. Selimiye'nin tüm sırlarını aylarını harcayarak çözmüşler. Japonya'ya döndüklerinde ise Sinan'ın sırlarını uygulamaya sokarak şehirlerini Sinan'ın kullandığı sistemlerle kurup muazzam gökdelenler dikmişler. Yani şuan gelişmiş ülkelerin gökdelen yapımında kullanıldıkları çoğu sistem yüzyıllar önce Sinanın geliştirdiği mekanizmalarmış.

Devamını Oku

 
 

Uzun Hasan Kömürü Nasıl Buldu

İlginçliğin Adresi


Cumhuriyetin ilk zamanları, herkes �aman memleketi daha ilerilere götürelim� diye çırpım çırpım çırpınıyo. Böylesinden bilinçli bi komutan bi gün elinde bi kömür parçasıyla geçiyor birliğinin karşısına. Askerlere elindeki siyah nesneyi göstererek, �Bakın arkadaşlar, bu elimde tuttuğum şeye kömür denir. Böyle taş gibi durduğuna bakmayın, cayır cayır yanar bu meret. Şimdi hepinize birer hafta izin veriyorum. Bu numunelerden de yanınıza birer tane alın. Herkes köyünde, dağ bayır kömür arayacak� demiş.
Askerler dağılmışlar memleketlerine. Bunlardan biri de Uzun Hasan adında Zonguldaklı, karayağız, babacan bir çocuk... Hasan hemen ertesi gün almış eline numuneyi, akşama kadar dolaşmış. Akşam eve eli boş dönmüş ama hiç bi�şey kaybetmemiş umudundan.

Ertesi sabah yine erkenden çıkmış aramaya. O günün akşamında ise elinde bi çuvalla dönmüş eve. Çuval aynı komutanın verdiklerine benzeyen, simsiyah taşlarla doluymuş. Yaşlı anası da o sıra çalı-çırpı ateşinin üzerinde çorba pişiriyomuş. Hasan elindeki taşları ateşin içine doğru atmış. Bi de bakmış ki hakikaten de kara taşlar cayır cayır yanıyor. Anasının pişirdiği çorbayı bile içmeden hemen çıkınını toplayıp, komutanına müjdeyi vermek üzere yola koyulmuş Uzun Hasan. İşte Zonguldak�taki o bitmez tükenmez taş kömürünü o gencecik aslan bulmuş mirim...

Devamını Oku

 
 

Osman Bey

 
 


*
Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'dir.

* Ertuğrul Gazi'nin vefatı üzerine Kayı Boyu'nun ileri gelenleri tarafından beyliğin başına getirildi.

* Osman Bey, Kastamonu'daki Çobanoğulları Beyliği'nin yıkılışına kadar onlara bağlı kaldı (1291).

Devamını Oku

 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol